Hayatımı değiştiren kitap
İki sene önceki yaz dünya görüşümü tamamıyla değiştiren bir kitap okudum. Çeşitli konularda araştırma yapıyordum - hukuk, politika, medya - ve git gide bir şeylerin ters gittiğine daha da ikna olmaya başladım. Beni şaşırtan bir şekilde, politikacılar insanların istediklerini yapmıyorlardı ve araştırmalarım sonucu medyanın bu durumla değil daha çok poster ve anketlerle ilgilendiğini anladım.
Konu hakkında düşündükçe, bendeki etkileri büyüdükçe büyüdü. Ama hala büyük resme bunları yerleştiremiyordum. Medya işini kötü yapıp, insanların kafasını karıştırıyordu. Baskı yaparsak işlerini daha iyi yaparak demokrasiyi eski haline getirebilirdik.
Sonra, bir gece Rızanın İmalatı: Noam Chomsky ve Medya1 filmini izledim (sanırım Netflix'de sıradaydı). Öncelikle, şaşırtıcı derecede iyi bir film. Şimdiye kadar birkaç kez izledim ve her seferinde mest oldum. Tartışmasız şimdiye kadar izlediğim en iyi belgesel, zekice hazırlanmış kurgusuyla hem eğlendiriyor, hem de aydınlatıyor.
İkinci olarak, sarsıcı bazı noktalara değiniyor. İlk izlediğimde filmde geçen her şeyi anlamadım, ama bu bile bir şeylerin yanlış olduğunu anlamama yetti. Film, Endonezya'nın Doğu Timor'u vahşice istila etmesini konu alıyor. Amerika istila için bizzat yeşil ışık yakıp, silah tedarik ediyor. Endonezya'nın bu sayede yaptığı katliamdaki ölen kişi sayısı ise Yahudi Soykırımı ile karşılaştırılabilecek seviyede. Buna rağmen Amerikan medyası bu olayları yok sayıyor, ya da bunlara beklendiği gibi çarpıtarak yer veriyor.
Filmden kafası karışmış ve sarsılmış bir şekilde, daha fazlasını öğrenmek istiyordum. Noam Chomsky'nin düzinelerce kitabı var, şansıma kütüphaneden "İktidarı Anlamak”ı seçtim. New York'ta kamu avukatı olan Peter Mitchell ve John Schoeffel tarafından düzenlenmiş kitap, Chomsky’yle yapılan halka açık toplantı metinlerinin bir seçkisi.
Chomsky durumları sohbet havasında açıklıyor, hikayeler anlatıp, gruptan sorulan sorular doğrultusunda çok geniş bir yelpazeyi kapsayan konular hakkında açıklamalar yapıyor. Anlattığı her şey çok sarsıcı, tüm bildiklerinize olan bakış açınızı altüst ediyor. Mitchell ve Schoeffel, okuduklarınıza inanmayacağınızı bildiklerinden için, her iddianın kaynağı olan belgeleri dipnot olarak ekleyip, orijinal kaynaklardan blok alıntılar yapmışlar.
Medyanın politikadan çok posterlere odaklandığını öğrendiğimde olduğu gibi, her hikayede yanlış olan şeyler tek tek açığa çıkarılabilir. Ama hepsini bir arada görünce, büyük resmi parça parça görmeye başlayıp, tüm bu alakasız gibi görünen şeylerin arkasında olanları ve bunların dünya görüşümüzü nasıl etkilediğini kendinize sormaktan alıkoyamıyorsunuz.
Kitabı okurken zihnim, içindeki patlamalardan sarsılıyor gibiydi. Bazı anlar aklıma gelen fikirler o kadar çoktu ki, bir süre uzanmam gerekti (Böyle hisseden tek kişi ben değilim - Norman Finkelstein’da benzer bir deneyim yaşadığını yazıyor, "Tamamen ezici bir deneyimdi. … Dünyam çöktü. Haftalarca mahvolmuş şekilde yataktan çıkamadım.") Dünyam dönerken, sabit bir şeye tutunabilmek için odamın kapısını kavramaya çalıştığımı çok net hatırlıyorum.
Sonraki haftalar boyunca, gördüğüm her şey bambaşka bir ışıktaydı. Gördüğüm her gazete, dergi veya TV'deki insanda, onlar hakkında neleri bildiğimi sandığımı sorguladım, yeni görmeye başladığım resimdeki yerlerini merak ettim. Yıllardır kafamı kurcalayan sorular, anlam kazanmaya başladı. Tanıdığım herkesi, öğrendiğimi sandığım her şeyi tekrar gözden geçirdim. Ve yanımda çok kimsenin olmadığını gördüm.
Bu deneyimi yazmamın iki yıl alması mantıksız değil. Dünyanın düşündüğünüz gibi olmadığını öğrenmenin korkutucu yan etkilerinden biri sizi yapayalnız bırakması. Yeni dünya görüşünüzü insanlara anlatmaya çalıştığınızda ise ya herkesin bildiğini tekrar ediyorsunuz gibi oluyor ("medya'nın taraflı olduğunu hepimiz biliyoruz") ya da kulağa delilik gibi geliyor ve insanlar yavaşça uzaklaşıyor.
O zamandan beri, yeni keşfettiğim bu sarsıcı bozuklukları onarmak için hayatımı harcamam gerektiğini farkettim. Bunu yapmanın en iyi yolunun, bulduğum şeyleri başkalarıyla paylaşmak olduğu sonucuna vardım. Onlara direk söyleyemezdim, delillerle konuşmam lazımdı. Bunun için bir kitap üstüne çalışmaya başladım. (Yardımcı olucak insanlar arıyorum, ilgilenenlere duyurulur.)
İki yıl geçti, ve aklım biraz daha yerine oturdu. Biraz daha şey öğrendim, ama tüm çabalarıma rağmen, bu yeni korkunç dünya görüşümle alakalı bir problem bulamadım. Bunca süre sonra, olanlar hakkında konuşabilecek haldeyim ve umarım artık kitabım üstünde çalışmaya samimi olarak başlayabilirim.
Benim için büyük bir değişiklikti, ama hiçbir şeye değişmem.
1 Rızanın İmalatı: Noam Chomsky ve Medya (https://www.youtube.com/watch?v=DfEwIYB0EMY)