John Holt'un yazıları
Ne zaman okulsuz eğitimden bahsedilse, karşımıza hep aynı isim çıkıyor. Bu kavramın mimarı olan John Holt. Fikirleri ve teorilerini birçok kitapta yazmış ama bence hiçbiri "Çocuklar neden başarısız olur?" ve "Çocuklar nasıl öğrenir?"'den daha iyi değil.
Okulsuz eğitimle uğraşan birçok insan gibi, Joh Holt öncelikle bir öğretmendi. Öğrenmeyi eğlenceli ve zevkli hale getirmek için çalışan, iyi bir eğitmendi. Oyunlar icat edip, pahalı eğitim malzemeleri aldı, çocukların konuşmasına izin verdi ve yenilikçi eğitim teknikleri kullandı. Ama daha kalıpları kırmamıştı.
Ders vermeyi bırakıp başka sınıflara gitmeye başlayınca, nerede yanlış yaptığını gördü: Çocukları hiç dikkatlice izlememişti. Dikkatlice gözlem yaptığı sene boyunca arkadaşları ve sınıfı paylaştığı öğretmen arkadaşı Bill Hull'a notlar yazdı. Bu notlar daha sonra Çocuklar neden başarısız olur kitabında yayınlandı. Sınıfında olup bitenlerin hiç de düşündüğü gibi olmadığını gördü. Şöyle yazdı:
Bir çocuğun sınıfta neler yaptığını onu sözlüye kaldırarak anlayamazsınız. Onu uzun süreler boyu, farkettirmeden izlemeniz gerekir. […] Bunun için bir öğretmenin yapabileceği pek bir şey yok. […] Sınıftaki öğretmen, gece ormanda elinde güçlü bir el feneriyle gezen biri gibidir. Işığı tuttuğu yerdeki yaratıklar hemen onun farkına varıp, normalde davranmadıkları gibi davranmaya başlarlar.
Öğrencilerin onun öğrettiği şeyleri öğrenmediğini, öğrenmiş gibi yaptıklarını farketti. Sınıf arkadaşları ve öğretmenin karşısında aptal gibi gözükmekten korktukları için geliştirdikleri korunma mekanizmaları ve stratejilerini keşfetti.
John ve Bill'in sınıfta kullanıkları "yenilikçi" şeylerden biri denge çubuğuydu. Öğrencilere ağırlıklar verip, çubuğu dengede tutmak için nerelere konulması gerektiklerini soruyorlardı. Öğrencilerin çubuğa ne olacağını tahmin etmeleri sorulduğunda söyledikleri ise şöyle:
Abby: Bir tarafa doğru hareket edebilir, ama çok değil. Elaine: Biraz sallanıp dengeye gelebilir, ama gelmeyebilir de. (Tüm olasılıkları söylüyor.) Rachel: Dengelenebilir. Pat: Bayağı dengelenir. […] Gary: Bence bir tarafa yatacak -- bu daha güvenli. […] Gil: Biraz aşağı inebilir, sonra tekrar yukarı çıkar. Garry: Eşit olur gibi. Betty: Dengede duracağını düşünüyor gibiyim. […] Betty: Dengelenir diyeceğim, dengelenirse puan kaybetmeyelim.
Öğrencilerin ahmak gözükmemek adına ilgi odağı olmaktan kaçmak için herşeyi yapabilecek olmaları çok ilginç.
Daha sonra, John öğretmen kılığından çıkıp, çocuklarla birebir ilgilenmeye başlar. Bunu yapınca, beşinci sınıf matematiği bilmesi gereken öğrencilerin, ikişer ikişer sayamayacak kadar kendilerinden emin olmadıklarını görür. Onlara matematiği baştan öğretir, ama hala öğrendiklerini hatırlamadıklarını görür. Bu tarz deneyimlerden sonra, öğretmenlikten vazgeçer.
Çocuklar nasıl öğrenir isimli kitabında, öğretmekten vazgeçip, çocuklarla vakit geçirmeye başlar. Önce bebek kuzenleriyle başlar ve onların sürekli gözlem ve deney yapan bilim insanları olduklarını görür. Onlar büyürken, okurken, konuşurken ve oynarken yaptıkları bilimsel anketleri belgeler. Kısa bir süre sonra, sınıfları ziyaret edip, yanında getirdiği ilginç oyuncaklarla oynamaya başlar. Çok vakit geçmeden çocuklar getirdiği oyuncaklarla oynayıp, oynarken birşeyler öğrenmeye başlarlar.
Çocukların öğrenmelerini ve kendi kendilerine keşfetmelerini sağlamak için John olabildiğince karışmamaya çalışır. Onları doğru yöne yöneltip moral desteğinde bulunmak için arada bir küçük dokunuşlar yapar. Bir gün denge çubuğunu götürmeye karar verir, "Bill Hull'dan aldığım bir çerçöp, isterseniz kurcalayabilirsiniz." diyip sınıfın arkasına kurar. Yarım saat kurcalayıp, nasıl çalıştığını anlarlar.
Onlardan birine, önceki senelerdeki becerikli öğrencileri bile zorlayan birkaç problem verdim. Kolayca çözdü ve ne yaptığını bildiğini gösterdi. "Çözmekte zorlanıyor musun?" dedim, "Yok ya, bayağı kolaydı." dedi. Bunu şöyle açıklıyor:
[Sorun yaşayan ilk grup çocuk] Keşfetmelerini kolaylaştıracağını düşündüğümüz mümkün olan – ya da öyle olduğunu düşündüğümüz – her şeyi yaptık. Küçük gruplar halinde çalışıp, her çocuğa basit problemler verip diğer çocukların cevabın doğru ya da yanlış olduğunu, yanlışsa da neden yanlış olduğunu açıklamaları için cesaretlendirdik. Sınıfı minik bir laboratuar gibi düzenleyip, biliminsanıymış gibi davranmalarını planladık. Ama üzerine uğraştıkları şeyler, bizim verdiğimiz sorunlardı, kendi buldukları değil.Özgürce keşfetmenin ve araştırmanın en iyi öğrenme yolu olduğunu bilsek de, birçok öğretmen bunu bir tehdit olarak görüyor. John'un açıkladığı gibi, ya zorba oluyorlar [bunu yapsan iyi olur!] ya da aziz [bana sonra çok teşekkür edeceksin]. Daha kötüsü, iyi olmaya çalışan öğretmenler bile müfredattan uzaklaşmamak için bu oyuncakları kullanmamaya başlıyor - üniversite yarışındaki diğer basamağa geç kalmamaları lazım. Ama çocuklar öyle öğrenmiyor. Onun yerine, saklanıyor, aptala yatıyor, unutuyor, kıvırıyor veya kandırıyorlar. Daha kötüsü her koşulda böyle davranılması gerektiğini düşünüyorlar. Ama Holt, başka bir yol daha olduğunun umudunu veriyor.
Bu kitaplardaki bilgeliğin ancak ucundan bahsedebildim. Okulda çalışan veya okula inanan herkesin "Çocuklar neden başarısız olur?"'u okumalarını tavsiye ediyorum - sınıf arkadaşlarımı onlarla olduğumdan daha iyi anlamamı sağladı. Dahası, öğretmek eyleminin neden işlemediğini basit öykülerle anlatıyor. Günümüzde John Holt'un işleri, kendi kitapları ve benzer şeyler yayınlayan, Holt iştirakları tarafından sürdürülüyor.
Küçük çocuğu olan herkesin kesinlikle "Çocuklar Nasıl Öğrenir?"'i okuması lazım. Çocuklarınızın öğrenmeyi sevmeyip kaçmaktansa, ömür boyu öğrenebilmeleri için gereken yolları, örnekler ve detaylarıyla anlatıyor. Bazı çocukların okulda öğrendikleri kötü alışanlıkları öğrenmemeleri için geç olabilir, ama hiç bir zaman çok erken değil.